Ali Osman Özcan / Partner - Baxley Cpa
1. Giriş
Son yıllarda dijitalleşme ve uzaktan çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, serbest meslek erbaplarının işyeri ihtiyaçlarına yönelik alternatif çözümler öne çıkmıştır. Bu kapsamda özellikle sanal ofis ve paylaşımlı ofis hizmetleri, fiziksel ofis kiralarına kıyasla daha esnek ve maliyet avantajı sağlayan seçenekler haline gelmiştir. Ancak bu yeni çalışma biçimlerinin vergi mevzuatındaki konumu zaman zaman tartışma konusu olabilmektedir. Bu makalede, sanal ofis kullanım bedelinin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususu, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın değerlendirmeleri doğrultusunda incelenmektedir.
2. Serbest Meslek Kazancının Tanımı ve Tespiti
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 65’inci maddesinde serbest meslek kazancı; “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye ya da ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin, işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması” olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, serbest meslek faaliyetinin özünü kişisel emek, bilgi ve bağımsızlık unsurlarının oluşturduğunu göstermektedir.
Aynı Kanun’un 67’nci maddesine göre serbest meslek kazancı, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılattan, bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderlerin indirilmesi suretiyle tespit edilir. Dolayısıyla, faaliyetin yürütülmesi için yapılan harcamaların doğrudan işle ilgili olması, kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesiyle açık bir bağ taşıması gerekir.
3. Mesleki Giderlerin Kapsamı
GVK’nın 68’inci maddesi, serbest meslek kazancının tespitinde indirilebilecek giderleri bentler halinde saymaktadır. Maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre, “mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler” hasılattan indirilebilir. Ancak bu giderlerin kabulü için bazı temel koşullar bulunmaktadır:
Bu şartlar sağlanmadıkça yapılan harcamalar mesleki gider kapsamında değerlendirilemez.
4. Sanal Ofis Kullanım Bedelinin Gider Niteliği
Serbest meslek erbaplarının, özellikle avukatlık, mali müşavirlik ve danışmanlık gibi faaliyetlerde, yasal tebligat adresi olarak sanal ofis kullanmaları oldukça yaygındır. Sanal ofis hizmetleri; posta ve kargo teslimi, telefon yönlendirmesi, toplantı salonu kullanımı gibi sınırlı fiziksel hizmetleri kapsayabilir. Ancak önemli olan nokta, bu hizmetin mesleki faaliyetin yürütülmesiyle doğrudan bağlantılı olmasıdır.
Gelir İdaresi Başkanlığı, 11.06.2025 tarihli ve E-84098128-120.04[68/2024/6]-327010 sayılı görüşünde, sanal ofis hizmet bedelinin mesleki kazancın elde edilmesi ve idamesiyle doğrudan ilgili olduğunu kabul etmiştir. Buna göre, paylaşımlı sanal ofis kullanım hizmeti veren bir firmaya yıllık olarak ödenen bedelin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gider olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.
5. Değerlendirme
Vergi mevzuatında gider indirimi, genel olarak gelir elde edilmesiyle doğrudan bağlantılı harcamaların dikkate alınmasına olanak tanır. Bu bakımdan sanal ofis kullanım bedeli, klasik kira giderlerinden farklı bir nitelik taşısa da, işin yürütülmesi için zorunlu bir altyapı sağladığı sürece mesleki gider kapsamında kabul edilebilir. Gelir İdaresi’nin bu yöndeki yaklaşımı, dijitalleşen iş modellerine uyumlu bir yorum olarak değerlendirilmektedir.
Ayrıca bu yaklaşım, serbest meslek mensuplarının faaliyetlerini esnek şekilde sürdürmesine imkân tanırken, vergisel açıdan da eşitlik ilkesini korumaktadır. Çünkü aynı amaçla fiziksel ofis kiralayan bir mükellefin yaptığı kira ödemesi nasıl gider olarak kabul ediliyorsa, sanal ofis için yapılan ödeme de aynı mahiyette değerlendirilmelidir.
6. Sonuç
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın söz konusu görüşüne göre, sanal ofis hizmeti bedelleri serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilir niteliktedir. Ancak gider olarak dikkate alınabilmesi için, ödemenin fatura karşılığında yapılmış olması, faaliyetin yürütülmesiyle açık bir ilişkisinin bulunması ve işin kapsamıyla orantılı olması gerekir. Bu yaklaşım, günümüzün dijitalleşen iş dünyasında, vergi uygulamalarının da çağın gerekliliklerine uygun biçimde esnemesi gerektiğini göstermektedir.
Kaynak